8 Ağustos 2012 Çarşamba

Arkana Bakma


Kısık gözlerle etrafına bakarken nerede olduğunu anlamaya çalışıyor ve bir yandan da nerede olduğunu bilmek istiyordu.Duyduğu sesler yüzünden rahatsız olmaya başlayan Elena hızlıca ayağa kalmaya çalışırken tekrar yere düşer.Ayaklarından kelepçe ile bağlanmış olduğunu farkederek iyice korkuya kapılan Elena yardım edin diyerek bağırmaya başlar.
Bağırma seslerini duyarak Elenanın yanına gelen , gözlerine kadar inik siyah kapişonlu adamı adamı karşısında görünce , aşağılık adam çıkar beni burdan diyerek bağırmaya başlar.Elenanın bulunduğu kafesi açarak saçlarından tutar ve bir tokat atıp boğazına sarılır.Nefessiz kalan Elena çırpınarak kurtulmaya çalışırken Elenayı kafesin diğer tarafına fırlatır. Kafasını sert bir şekilde duvara çarpan Elena düştüğü yerde bayılır.

Uyandığında kendini eski ahşap bir sandalyenin üzerinde elleri ve ayakları bağlı bir şekilde görür ve kurtulmak için çırpınmaya başlar.Elleri sargı bezleri ile sarılı olan Elena hiçbir şekilde acı hissetmiyordu ama ellerinin neden sarılı olduğunu ve kaçırılma sebebini merak ediyordu.Siyah kapişonlı adam tekrar geldiğinde ise , karşılıklı terapi uygulamaya çalışır ve onun eksiklerinin kendisinin hatasının olmadığını anlatmaya başlar. Konuşmalardan sıkılan kapişonlu adam elindeki malzemeleri yeter diyerek bağırır ve masaya sert bir şekilde vurarak , sen bunların nedenini asla bilemeyeceksin ve aslada öğrenemeyecksin diyerek dışarı çıkar.

Ben, burdan çıkar aşağılık herif senin derdin ne diyerek bağırmaya devam eden Elenanın sesini o gün avlanma sezonunda olan iki kardeşlerden küçüğü olan Tim ses’e doğru yaklaşarak körpe çatma bir çiftlik evine varır.Evin etrafında dolaşan Tim , Elenayı görür ve tam arkasını dönüp ağabeyine haber verecek ken bir anda etrafı kararır.Tim’in kafasına çuval geçirerek Elenanın yanına sürükleyerek getirir.

Tim kendisine geldiğinde ise kafasını sağa sola sallayarak nerde olduğunu anlamaya çalışırken çuvalın tam göz hizasında olan delikten etrafına bakmaya başlar. Nerdeyim ben çıkarın beni burdan diyerek titrek ve korkmuş sesiyle bağırmaya başlar. Elena , boşuna bağırma bu aşağılık adam her ne yapıyorsa önce uyutuyor ve sana acı çektiriyor diyerek konuşmaya başlarlar.

Tim , ellerin neden sargılı diyerek Elenaya soru sorar. Elenanın cevabı ise , uyandığımda ellerim sargılıydı ama hiçbirşey hissetmiyorum diyerek ağlamaya başlar. Tim merak etme bundan kurtulacağız diyerek hem kendini hemde sert bir ses tonu takınan Elenayı teselli etmeye çalışır.

Nasıl? Nasıl kurtulacağız diyen Elena’ya , Tim fazla kişinin bilmediğ bir özelliğini Elenaya söylemeden önce etrafına bakar ve kendilerini kaçıran adamı göremeyince konuşmaya başlar.Abim ile biz aynı kandan değiliz ve ben yetimim. Abim benim üzerime çok düşkün olduğu ve tek kardeşi olduğumdan dolayı benim için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır , işte o yüzden sadece tek yumurta ikizlerinde nadir olarak görülen karşılıklı hissetme içgüdü özelliğini kendimize büyü yaparak birbirimize bağımlılık yemini ettik.

O yüzden benim hissettiğim acıyı oda hissecektir ve aynı şekilde beni bulmak için ruhani bir yöntem ile iletişime geçerek beni bulmaya çalışacktır diyerek sözlerine ekler ve konuşmayı bitirir. Kapişonlu adam gelerek Tim’i alarak başka bir odaya götürmek için yerde sürükler. Elena bana ne yaptuysan söyle kendimi iyi hissetmiyorum sanki bütün vücudum uyuşmaya başladı diyerek önce kusamaya başlar ve sonrasında hafif bir baygınlık geçirir.

Elena uyandığında ellerinin çözülmüş olduğunu ve karşısında kapişonlu adamın hazırlık yaptığını görür. Yavaşça ayaklarındaki bağları çözerek ayağaya kalkar ve sandalyenin 1 metre kadar uzağında olan sopayı alarak kapişonlu adamın kafasına sertçe vurarak kaçmaya çalışırken Tim’in bağırmasını duyar. Elena Tm nerdesin diye bağırarak ona ulaşmaya çalışırken Tim’den ses seda çıkmaz.

Her yeri aramaya başlarken hızlı hareketlerle ve düşüncesiz bir şekilde davranan Elena koşuştururken biranda bastığı terin çökmesi ile karanlık bir çukur’a düşer.
Gözlerini açarak etrafa bakar ve hiçbirşey göremez.İçinden “Burası nersi” diyerek yavaşça ayağa kalkmaya çalışırken yere düşer. Bacağına sanki birşeyler gibi saplanmış gibi hisseden Elena olduğu yerden tutunarak yavaşça ayağa kalkar ve tutunduğu duvarı eşliğinde topallayarak ilerlemeye başlar. Cebinden çıkardığı , neredeyse gazı bitmek üzere olan çakmağı ile ilerlemeye devam eder.Birkaç fare sesi duyduğunda “Sonunda” diyerek kurtulacağını düşünerek hızlanmaya başlar. O an aklına izlediği filmler gelir ve göreceği farelerin her zaman için çıkışa doğru gideceğini düşünerek ilerlerken çakmak ile etrafına bakarken yerde yatan cansız farelri ve can çekişen fareleri görünce biran da kuşkuya kapılır.

Daha çok korkuya kapılan Elena ilerlemeye devam ederken birkaç metre uzağındaki bir delikten hafif bir ışık süzmesi görür. Işığa yaklaşarak delikten bakmaya çalışır. Deliğin diğer tarafında kapişonlu adamın duvarda asılı olan resimlere bakarak üzerlerine çizikler attığını görür. Delikten sağ’a sol’a bakmaya devam eden Elena sol tarafta kafasına çuval geçirilmiş birisini görür ve kim olduğu hakkında düşünmeye başlarken kafasında çuval olan kişinin kolundaki saat’i farkederek elini ağzına götürür ve sessizce ağlamaya başlar.
Kapişonlu adam , kafasında çuval olan adamın yanına yaklaşarak çuvalı çıkarır ve gördüğü manzara karşısında soğukkanlı davranmaya çalışsada bir anlık tepki ile ses çıkaran Elena eli ile ağzına daha çok bastırır.Ses’i duyarak kafasını Elenaya doğru çeviren kapişonlu adamı görünce hızlı bir şekilde bulunduğu karanlık ortamdan yararlanarak saklanmaya çalışır. Kapişonlu adam ses’e doğru gelip aramaya başlar.Etrafına elinde fener ile bakan kapişonlu adam herhangi birşey bulamaz ve geri döner.

Elena saklandığı yerden çıkar ve ilerlemeye başlar.İlerlerken hafiften bir inleme sesi duyarak ses’e doğru gider.Ses’e yaklaştığında Tim’in bayıltılmış olarak bağlandığını görür. Tim , Tim sen iyimisin , her yerde seni aradım diyerek konuşmaya başlar.Tim ise Elenaya çok dikkatli olmalısın , bunu bana neden yapıyor anlamış değilim halbu ki o benim ağabeyimdi ve beni çok severdi , şimdi ise anlam veremiyorum diyerek ağlamaya başlar.Elena , Tim’e sakin olmalısın ve bildiklerini anlatmasını ister.

“Annem , beni küçükken erkek çoçuk istemediğini babama söyleyerek yetimhaneye verirler. Sonra abim olan Sam ve ailesi beni evlatlık edinirler.Sonra babam evlatlık olarak başka bir aileye gitmemi kendisine yediremeyinceSam ve ailesine gelerek beni geri almak ister ama özellikle Sam buna karşı çıkar.Babam sonrasında yasal yollara başvurarak durumu mahkemeye götürür. Mahkeme sonuçlarına göre kendi rızalarına göre beni yetimhaneye vermeleri ve diğer aileden geri alabilmek için yüklü bir tazminat ödemesi gerektiği kararı çıkar. Bu parayı karşılayacak durumu olmayınca Sam’i ve ailesini rahatsız etmeye başlar ve sonrasında da tehdit etmeye başlar. Birgün üvey babam eve gelerek Tim’i bana geri vereceksiniz diyerek silah çeker. Sam’in diğer kardeşi olan benimle aynı ismi taşıyan Tim’i vurur.”

Yani anlayacağın Sam kardeşini çok sevdiği için bana bağımlılık yemini ettirerek ve büyü yaptırarak yanından ayırmaz.Şimdi anladım ki yaşım küçük olduğu için anlamayacağımı varsayarak gösterişli bir büyü oyunu düzenleyerek bir şekilde bizleri hem birbirine düşürmeye çalışmaya uğraşmış. Onca geçirdiğimiz güzel günler neden şimdi mazide kaldı anlamış değilim diyerek konuşmasını bitirir.Elena şimdi anlıyorum ama anlamadığım bir nokta var , neden o kadar seni sevdiği halde sana işkence yapsın ki diyerek Tim’in koluna girer ve yürümeye başlarlar.

Elena , Sam’i burda gördüm işte diyerek delikten bakmasını ister.Tim delikten bakarak imkansız diyerek bağırır.Elena şaşırarak ne gördüğünü söylemsini ister. Şurda sandalyede oturan adam , “Elena , benim babam” benimde babam o diyerek şaşkın gözlerle Elenaya bakar. Elena , ney , ne diyorsun sen öyle birşey olması imkansız , hayır , hayır inanamam böyle birşey’e , ama bir saniye annem ben küçükken senden sonra birkez daha hamile kaldım ama malesef doğmadan ana rahminde kaybettik ve çok üzüldük halbuki ona babamın yani dedenin adını yani Tim ismini verecektik demişti.

Yoksa , aman Allahım inanmıyorum biz kardeşiz diyerek Tim’sarılırken Sam’in sesini duyarlar ve ordan kaçmak yerine Sam’den intikam almak için beklemeye başlarlar. Sam’in odaya gelip geri gittiğini görünce takip ederk odaya ulaşırlar ve babalarını kurtarmaya çalışırlar. Babalarının kollarına girerek taşıyan iki kardeş ilerlerken “aaaahh” diye diye bağıran ve yere dşen babalarına bakarken “Nihayet sizleri bir arada gördüm” diyen Sam ile karşılaşırlar.Elena ne istiyorsun bizden , kazara ölen kardeşinin öcünümü almak istiyorsun rahat bırak bizi diyerek Sam’in üzerine atlayan Elena yediği yumruk karşısında sersemleyerek yere düşer.

Tim ise halen yarı baygın bir şekilde önünü bile göremez. Sam siz buna babamı diyorsunuz , aşağılık adam yüzünden çok sevdiğim kardeşim öldü yetmedi , Tim’i neden yetimhaneye vermeme zorladın diyerek eşine komplo kurarark öldürdü.Kendisine gelen Elena , baba doğrumu söylüyor bu aşağılık herif cevap ver diyerek bağırır. Çok üzgünüm annenin zoruyla Tim’i yetimhaneye vermek zorunda kaldım istemediğim halde , o zamanlar iş sıkıntısı ile geçinemediğimizden iki çocuk bize fazla geliyordu ve annen ile ben pek istemesemde ortak bir karar aldık diyerek ağlamaya başlar.

Neden , neden bana söylemedin diyerek yerden eline geçirdiği taş’ı babasına fırlatır. Gülerek ve alkışlayarak konuşan Sam , ne acıklı bir sahne diyerek gülmesine devam eder. O sıra kendisine gelmiş olan Tim , karanlıktan faydalanarak Sam’in kafasına , yerden bulduğu sopa ile vurarak yere düşürür ve Elenanın koluna girerek koşmaya başlarlar.Baba , kızım beni burdamı bırakıyorsun ben senin babanım diyerek Elenaya seslenir. Geri giderek babalarınıda yanlarına alan iki kardeş koşarken “ Çıkış yolunu bulduk” diyen babanın feryat ederek acı çekmesi biranda durmalarını sağlamıştı.

Sam’in babalarına cebinden çıkardığı bıçağı saplayarak yere düşmesinden sonra Elena , baba diye bağırarak Tim ile birlikte Sam’in üzerine atlarlar. Tim bir yandan eline geçirdiği taş ile öfkeli gözlerle Sam’in kafasına vururken Elena ise diğer yandan babası ile konuşmaya başlar. Özür dilerim kızım hayatta istediğim hiçbir şey doğru yolda ilerlemedi , sen sen ol hayatta ilerlerken mecbur kalmadıkça asla “ARKANA BAKMA”” daima ileriye yönelik kardeşin ile mutlu ve huzurlu yaşayın diyerek gözlerini kapatır.
İki kardeş birbirlerinin koluna girerek ışığa doğru giderler ve yaşadıkları acıları ve üzüntüleri bir kenara atıp daima ileriye yönelik başarılı bir hayat sürmeye ve ne olursa olsun mecbur kalmadıkça arkalarına bakmayacaklarına yemin ederek birbirlerine sıkaca sarılarak ışıkta gözden kaybolurlar.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder