Kısık gözlerle etrafına bakarken
nerede olduğunu anlamaya çalışıyor ve bir yandan da nerede
olduğunu bilmek istiyordu.Duyduğu sesler yüzünden rahatsız
olmaya başlayan Elena hızlıca ayağa kalmaya çalışırken tekrar
yere düşer.Ayaklarından kelepçe ile bağlanmış olduğunu
farkederek iyice korkuya kapılan Elena yardım edin diyerek
bağırmaya başlar.
Bağırma seslerini duyarak Elenanın
yanına gelen , gözlerine kadar inik siyah kapişonlu adamı adamı
karşısında görünce , aşağılık adam çıkar beni burdan
diyerek bağırmaya başlar.Elenanın bulunduğu kafesi açarak
saçlarından tutar ve bir tokat atıp boğazına sarılır.Nefessiz
kalan Elena çırpınarak kurtulmaya çalışırken Elenayı kafesin
diğer tarafına fırlatır. Kafasını sert bir şekilde duvara
çarpan Elena düştüğü yerde bayılır.
Uyandığında kendini eski ahşap bir
sandalyenin üzerinde elleri ve ayakları bağlı bir şekilde görür
ve kurtulmak için çırpınmaya başlar.Elleri sargı bezleri ile
sarılı olan Elena hiçbir şekilde acı hissetmiyordu ama ellerinin
neden sarılı olduğunu ve kaçırılma sebebini merak
ediyordu.Siyah kapişonlı adam tekrar geldiğinde ise , karşılıklı
terapi uygulamaya çalışır ve onun eksiklerinin kendisinin
hatasının olmadığını anlatmaya başlar. Konuşmalardan sıkılan
kapişonlu adam elindeki malzemeleri yeter diyerek bağırır ve
masaya sert bir şekilde vurarak , sen bunların nedenini asla
bilemeyeceksin ve aslada öğrenemeyecksin diyerek dışarı çıkar.
Ben, burdan çıkar aşağılık herif
senin derdin ne diyerek bağırmaya devam eden Elenanın sesini o gün
avlanma sezonunda olan iki kardeşlerden küçüğü olan Tim ses’e
doğru yaklaşarak körpe çatma bir çiftlik evine varır.Evin
etrafında dolaşan Tim , Elenayı görür ve tam arkasını dönüp
ağabeyine haber verecek ken bir anda etrafı kararır.Tim’in
kafasına çuval geçirerek Elenanın yanına sürükleyerek getirir.
Tim kendisine geldiğinde ise kafasını
sağa sola sallayarak nerde olduğunu anlamaya çalışırken çuvalın
tam göz hizasında olan delikten etrafına bakmaya başlar.
Nerdeyim ben çıkarın beni burdan diyerek titrek ve korkmuş
sesiyle bağırmaya başlar. Elena , boşuna bağırma bu aşağılık
adam her ne yapıyorsa önce uyutuyor ve sana acı çektiriyor
diyerek konuşmaya başlarlar.
Tim , ellerin neden sargılı diyerek
Elenaya soru sorar. Elenanın cevabı ise , uyandığımda ellerim
sargılıydı ama hiçbirşey hissetmiyorum diyerek ağlamaya başlar.
Tim merak etme bundan kurtulacağız diyerek hem kendini hemde sert
bir ses tonu takınan Elenayı teselli etmeye çalışır.
Nasıl? Nasıl kurtulacağız diyen
Elena’ya , Tim fazla kişinin bilmediğ bir özelliğini Elenaya
söylemeden önce etrafına bakar ve kendilerini kaçıran adamı
göremeyince konuşmaya başlar.Abim ile biz aynı kandan değiliz ve
ben yetimim. Abim benim üzerime çok düşkün olduğu ve tek
kardeşi olduğumdan dolayı benim için her türlü fedakarlığı
yapmaya hazır , işte o yüzden sadece tek yumurta ikizlerinde
nadir olarak görülen karşılıklı hissetme içgüdü özelliğini
kendimize büyü yaparak birbirimize bağımlılık yemini ettik.
O yüzden benim hissettiğim acıyı
oda hissecektir ve aynı şekilde beni bulmak için ruhani bir yöntem
ile iletişime geçerek beni bulmaya çalışacktır diyerek
sözlerine ekler ve konuşmayı bitirir. Kapişonlu adam gelerek
Tim’i alarak başka bir odaya götürmek için yerde sürükler.
Elena bana ne yaptuysan söyle kendimi iyi hissetmiyorum sanki bütün
vücudum uyuşmaya başladı diyerek önce kusamaya başlar ve
sonrasında hafif bir baygınlık geçirir.
Elena uyandığında ellerinin çözülmüş
olduğunu ve karşısında kapişonlu adamın hazırlık yaptığını
görür. Yavaşça ayaklarındaki bağları çözerek ayağaya kalkar
ve sandalyenin 1 metre kadar uzağında olan sopayı alarak kapişonlu
adamın kafasına sertçe vurarak kaçmaya çalışırken Tim’in
bağırmasını duyar. Elena Tm nerdesin diye bağırarak ona
ulaşmaya çalışırken Tim’den ses seda çıkmaz.
Her yeri aramaya başlarken hızlı
hareketlerle ve düşüncesiz bir şekilde davranan Elena
koşuştururken biranda bastığı terin çökmesi ile karanlık bir
çukur’a düşer.
Gözlerini açarak
etrafa bakar ve hiçbirşey göremez.İçinden “Burası nersi”
diyerek yavaşça ayağa kalkmaya çalışırken yere düşer.
Bacağına sanki birşeyler gibi saplanmış gibi hisseden Elena
olduğu yerden tutunarak yavaşça ayağa kalkar ve tutunduğu duvarı
eşliğinde topallayarak ilerlemeye başlar. Cebinden çıkardığı
, neredeyse gazı bitmek üzere olan çakmağı ile ilerlemeye devam
eder.Birkaç fare sesi duyduğunda “Sonunda” diyerek
kurtulacağını düşünerek hızlanmaya başlar. O an aklına
izlediği filmler gelir ve göreceği farelerin her zaman için
çıkışa doğru gideceğini düşünerek ilerlerken çakmak ile
etrafına bakarken yerde yatan cansız farelri ve can çekişen
fareleri görünce biran da kuşkuya kapılır.
Daha çok korkuya kapılan Elena
ilerlemeye devam ederken birkaç metre uzağındaki bir delikten
hafif bir ışık süzmesi görür. Işığa yaklaşarak delikten
bakmaya çalışır. Deliğin diğer tarafında kapişonlu adamın
duvarda asılı olan resimlere bakarak üzerlerine çizikler attığını
görür. Delikten sağ’a sol’a bakmaya devam eden Elena sol
tarafta kafasına çuval geçirilmiş birisini görür ve kim olduğu
hakkında düşünmeye başlarken kafasında çuval olan kişinin
kolundaki saat’i farkederek elini ağzına götürür ve sessizce
ağlamaya başlar.
Kapişonlu adam , kafasında çuval
olan adamın yanına yaklaşarak çuvalı çıkarır ve gördüğü
manzara karşısında soğukkanlı davranmaya çalışsada bir anlık
tepki ile ses çıkaran Elena eli ile ağzına daha çok
bastırır.Ses’i duyarak kafasını Elenaya doğru çeviren
kapişonlu adamı görünce hızlı bir şekilde bulunduğu karanlık
ortamdan yararlanarak saklanmaya çalışır. Kapişonlu adam ses’e
doğru gelip aramaya başlar.Etrafına elinde fener ile bakan
kapişonlu adam herhangi birşey bulamaz ve geri döner.
Elena saklandığı yerden çıkar ve
ilerlemeye başlar.İlerlerken hafiften bir inleme sesi duyarak ses’e
doğru gider.Ses’e yaklaştığında Tim’in bayıltılmış
olarak bağlandığını görür. Tim , Tim sen iyimisin , her yerde
seni aradım diyerek konuşmaya başlar.Tim ise Elenaya çok dikkatli
olmalısın , bunu bana neden yapıyor anlamış değilim halbu ki o
benim ağabeyimdi ve beni çok severdi , şimdi ise anlam veremiyorum
diyerek ağlamaya başlar.Elena , Tim’e sakin olmalısın ve
bildiklerini anlatmasını ister.
“Annem , beni küçükken erkek çoçuk
istemediğini babama söyleyerek yetimhaneye verirler. Sonra abim
olan Sam ve ailesi beni evlatlık edinirler.Sonra babam evlatlık
olarak başka bir aileye gitmemi kendisine yediremeyinceSam ve
ailesine gelerek beni geri almak ister ama özellikle Sam buna karşı
çıkar.Babam sonrasında yasal yollara başvurarak durumu mahkemeye
götürür. Mahkeme sonuçlarına göre kendi rızalarına göre beni
yetimhaneye vermeleri ve diğer aileden geri alabilmek için yüklü
bir tazminat ödemesi gerektiği kararı çıkar. Bu parayı
karşılayacak durumu olmayınca Sam’i ve ailesini rahatsız etmeye
başlar ve sonrasında da tehdit etmeye başlar. Birgün üvey babam
eve gelerek Tim’i bana geri vereceksiniz diyerek silah çeker. Sam’in diğer kardeşi olan benimle aynı ismi taşıyan
Tim’i vurur.”
Yani anlayacağın Sam kardeşini çok
sevdiği için bana bağımlılık yemini ettirerek ve büyü
yaptırarak yanından ayırmaz.Şimdi anladım ki yaşım küçük
olduğu için anlamayacağımı varsayarak gösterişli bir büyü
oyunu düzenleyerek bir şekilde bizleri hem birbirine düşürmeye
çalışmaya uğraşmış. Onca geçirdiğimiz güzel günler neden
şimdi mazide kaldı anlamış değilim diyerek konuşmasını
bitirir.Elena şimdi anlıyorum ama anlamadığım bir nokta var ,
neden o kadar seni sevdiği halde sana işkence yapsın ki diyerek
Tim’in koluna girer ve yürümeye başlarlar.
Elena , Sam’i burda gördüm işte
diyerek delikten bakmasını ister.Tim delikten bakarak imkansız
diyerek bağırır.Elena şaşırarak ne gördüğünü söylemsini
ister. Şurda sandalyede oturan adam , “Elena , benim babam”
benimde babam o diyerek şaşkın gözlerle Elenaya bakar. Elena ,
ney , ne diyorsun sen öyle birşey olması imkansız , hayır ,
hayır inanamam böyle birşey’e , ama bir saniye annem ben
küçükken senden sonra birkez daha hamile kaldım ama malesef
doğmadan ana rahminde kaybettik ve çok üzüldük halbuki ona
babamın yani dedenin adını yani Tim ismini verecektik demişti.
Yoksa , aman Allahım inanmıyorum biz
kardeşiz diyerek Tim’sarılırken Sam’in sesini duyarlar ve
ordan kaçmak yerine Sam’den intikam almak için beklemeye
başlarlar. Sam’in odaya gelip geri gittiğini görünce takip
ederk odaya ulaşırlar ve babalarını kurtarmaya çalışırlar.
Babalarının kollarına girerek taşıyan iki kardeş ilerlerken
“aaaahh” diye diye bağıran ve yere dşen babalarına bakarken
“Nihayet sizleri bir arada gördüm” diyen Sam ile
karşılaşırlar.Elena ne istiyorsun bizden , kazara ölen
kardeşinin öcünümü almak istiyorsun rahat bırak bizi diyerek
Sam’in üzerine atlayan Elena yediği yumruk karşısında
sersemleyerek yere düşer.
Tim ise halen yarı baygın bir şekilde
önünü bile göremez. Sam siz buna babamı diyorsunuz , aşağılık
adam yüzünden çok sevdiğim kardeşim öldü yetmedi , Tim’i
neden yetimhaneye vermeme zorladın diyerek eşine komplo kurarark
öldürdü.Kendisine gelen Elena , baba doğrumu söylüyor bu
aşağılık herif cevap ver diyerek bağırır. Çok üzgünüm
annenin zoruyla Tim’i yetimhaneye vermek zorunda kaldım
istemediğim halde , o zamanlar iş sıkıntısı ile
geçinemediğimizden iki çocuk bize fazla geliyordu ve annen ile ben
pek istemesemde ortak bir karar aldık diyerek ağlamaya başlar.
Neden , neden bana söylemedin diyerek
yerden eline geçirdiği taş’ı babasına fırlatır. Gülerek ve
alkışlayarak konuşan Sam , ne acıklı bir sahne diyerek gülmesine
devam eder. O sıra kendisine gelmiş olan Tim , karanlıktan
faydalanarak Sam’in kafasına , yerden bulduğu sopa ile vurarak
yere düşürür ve Elenanın koluna girerek koşmaya başlarlar.Baba
, kızım beni burdamı bırakıyorsun ben senin babanım diyerek
Elenaya seslenir. Geri giderek babalarınıda yanlarına alan iki
kardeş koşarken “ Çıkış yolunu bulduk” diyen babanın
feryat ederek acı çekmesi biranda durmalarını sağlamıştı.
Sam’in babalarına cebinden çıkardığı
bıçağı saplayarak yere düşmesinden sonra Elena , baba diye
bağırarak Tim ile birlikte Sam’in üzerine atlarlar. Tim bir
yandan eline geçirdiği taş ile öfkeli gözlerle Sam’in kafasına
vururken Elena ise diğer yandan babası ile konuşmaya başlar. Özür
dilerim kızım hayatta istediğim hiçbir şey doğru yolda
ilerlemedi , sen sen ol hayatta ilerlerken mecbur kalmadıkça asla
“ARKANA BAKMA”” daima ileriye yönelik kardeşin ile mutlu ve
huzurlu yaşayın diyerek gözlerini kapatır.
İki kardeş birbirlerinin koluna
girerek ışığa doğru giderler ve yaşadıkları acıları ve
üzüntüleri bir kenara atıp daima ileriye yönelik başarılı bir
hayat sürmeye ve ne olursa olsun mecbur kalmadıkça arkalarına
bakmayacaklarına yemin ederek birbirlerine sıkaca sarılarak ışıkta
gözden kaybolurlar.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder